Youtube "Hezaren" Kanalı

 Yaklaşık 8-9 ay önce, Hezaren çiçeklerinin ortaya çıktığı bir zamanda, Hezaren isimli güzel kanalım doğdu :)

Yıllar önce kardeşimle bir butik mi açsak düşüncesiyle isim ararken "Hezaren" ismine denk geldik. Yaklaşık 8-9 ay önce de bu isimde Youtube kanalımı açtım. 

Kanalda eşimle birlikte yaptığımız eğlenceli videoların yanında, tanıtım videoları, farklı yemek videoları da var.

Hezaren Youtube kanalında özgün içerikler üretmeye özen gösteriyoruz, hem ismine layık olsun, hem de bize yakışsın diye. 

Eğlenceli videolar ve eğlenceli kurgularıyla Hezaren kanalı birilerinin ilgisini bir gün çekecek mi diye bekliyoruz. Belki takipçilerimizin talep ettiği gibi bir "eşimle nasıl tanıştık" videosu bile çekeriz :)

Hezaren Youtube kanalından video örnekleri:

Tesettür Nedir? Müslüman Kadın Nasıl Olmalıdır?

Zor zamanlar yaşıyoruz, yaşanmaması gereken. Farkindalik yok, olması gerekenin aksine ne yazıkki birçok şey.
Tesettürden bahsedeceğim bugün sizlere.
Fark ettiniz mi bilmem, az önce baş örtümun Allah'in istediği gibi olup olmadığına bakmadiniz, görünüşüne gore yargiladiniz sadece. Görünüşündeki hakikate gore değil. Bu incitiyor ya bizi de.
Yanlış unsurlar değerli oldu. Ana madde: Hoş görünmek olduğunda Allah rızası göz ardı edildi ne yazık ki. Rahatsız etmiyor sizi şuanki görünüşümde olan ortum, halbuki rahatsız olmustunuz az önce şeklinden. Hakikat değil rahatsız olunan unsur, şekil ne yazık!
Az önceki gibi olsaydı ortum, biri karşıma çıkıp, yamuk orttugumu söylerdi, niçin hakikatteki yamukluklara, yanlışlıklara bu kadar duyarsız olduk? Allah tesetturu kadını da erkeği de kötülüklerden korumak için emretmedi mi? Niçin bu masum emri, kötülüklere alet eder ki insan? Bilmediğinde arastirmaz, daha kötüsü, bilse bile aksini yapmak için zorlar kendini. Anlaşılacağı üzere konum: Tesettür, benim. Bugün de bu konuya değinmek istiyorum inşallah.
Bir ayetle başlamak istiyorum konuya,
"Ey peygamber! Eşlerine , kızlarına, mümin kadınlara dış elbiselerinden üstlerine giyinmelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir. "(Ahzab Suresi 59. Ayet.)
Allah kulu için, en iyisini emir olarak koymuş karşımıza. Ne yazıyor ayette, "Kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. " sizin için en güzel olanı önümüze koymuşken Allah, onun dediğinin aksine davranmak doğru olur mu?

Gelelim teseturun ne demek olduğuna, tesettür avret yerlerinin örtülmesi demektir. Kadınlar ve erkekler için avret yerleri farklıdır.
Bir kadının vücudunda örtmesi gereken yerleri, Peygamber efendimiz hayatın dayken göstermiştir.

Hz. Aişe'den rivayete göre,
Bir gün Hz. Ebubekir 'in  kızı Esma ince bir elbise ile Allah rasulunun huzuruna girmişti. Resulullah (s.a.v) ondan yüz çevirdi ve sonrasında şöyle buyurdu:
"Ey Esma! Şüphesiz kadın ergenlik çağına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasınin görünmesi uygun degildir. " Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarina işaret etmişti. (Ebu Davud, Libas, 31)
Yani kadının yüzü ve elleri dışında diğer kısımlarının gözükmesi, kendilerine helal olmayan kimseler için doğru degildir. (Bu sırada yavaşça örtüyü boynunu kapatacak şekilde ayarla)
Örtülmesi derken örtünün nasıl olduğu hususu burada çok önemlidir. Sizce, başörtülü bir kadının altına dar pantolon, üstüne kısa bir bluz giymesi ne kadar doğru olur? Şimdi az önceki kıssadan, Hz. Esma'yi düşünün, muhtemelen üzerinde az önce anlattığım durumdaki KIYAFET, TARZ olarak adlandırılan kumas parçalarından çok daha uygun bir elbise vardır. Evet dönelim o kıyafete, altinizda pantolon, uzerinizde de tıpkı pantolon gibi dar olan bir bluz. Karşınıza çıkıyor Hz. Muhammed (s.a.v). Görüyor sizi, çeviriyor hemen yüzünü, Hz. Esma'da olduğu gibi. Bir daha bakıp bakmayacagi meçhul ama ne yazık ki. Çünkü sen hala öyle giyiniyorsun. Onu gormuyorsun ya, haberi yok zannediyorsun. Ki ölümünden seneler önce söylemiş:
"Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takim kadınlar olacak. Bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Onlar cennete giremez, cennetin kokusunu dahi alamazlar." (Ebu Davud, Libas 125, Cennet 52)
Tüyleri urperiyor değil mi insanin? Bu kadar yakınken kazanamamak Allah'in ve peygamberimizin sevgisini...
Tesettür hakkında konuşmaya devam edelim.
Tesettür, müslüman kadının kimliğidir. Onun müslüman olduğunun göstergesi, koruyucu kalkanıdır. Tesettürlu bir kimsenin yanında, insanlar daha dikkatli davranmaya çalışırlar. İnsan dedim tabii ki, kimi saygısız varliklar müstesna. 

Tesettür bir nevi şudur: Müslümanlar, her sen Allah'ın rızasına uygun olarak mallarının zekatını yoksul Müslümanlara verirler. Aciz-Yoksul ve yoksun biz kulların bedeninin zekatı ise tesettürdür bir nevi. Her ibadet gibi sevabı boldur, ve kötülüklerden koruyucudur.

Tesettür yalnızca bedeni korumak değildir. Aklı da arındırmaktır kötü düşüncelerden. Misal verelim bu konuda SU DOLU BİR BARDAĞI.

Akşam su koyun bir bardağa, su bardağının içi tamamen su dolu… Sabah kalktığınızda, içinizden o bardaktan su içmek gelir mi? Örtün bir de akşamdan bardağın üstünü. Tereddüt etmeden içersiniz suyu. Tesettür de bunun gibidir. Ne kadar iyi örtülürse, o kadar siner içimize. İnsanlar ondan yararlanır. Yararlanmak istemese dahi zorunludur buna. Çünkü su, temel bir ihtiyaçtır.

 Bir de üstü açık olup da her saat daha fazla kirlenmiş suyu düşünün. İçmek istemezsiniz suyu. Aynı maddelerden oluşsa, aynı elementleri taşısa dahi yararlanmak istemezsiniz. Tesettür sadece örtüyle örtmek değildir bedeni kısaca. O örtü, içinide örter insanın; uzaklaştırır kötülükten. İstese de istemese de, alışkanlıktan, her gece kapatır suyun üstünü. Korumak ister onu, çünkü temiz suyun tadını almıştır. Böyledir tesettür de, hammaddenin korunağıdır. Bu yüzden ne kadar örttüğüne dikkat etmeli insan. Bunun dışında ne ile ve nasıl örttüğüne de.

Su örneğinden devam edecek olursa konuya, belki tesettürün tam olarak ne demek olduğu daha iyi anlaşılır. Üstünü tamamen örttüğünüz bardaktan su içersiniz değil mi? Tıpkı önceden de bahsettim gibi. Neden örtmüştük suyu? Kirlenmesin diye. İçine koyulan madde pisse peki? Yani insanın özü… Zaten içmeyeceksen o suyu, içtiğinde rahatsız edecekse, örtmene ne gerek var onun üstünü? Yani kısaca neymiş tesettür,”Dışı örterken, içeride ne olduğuna dikkat etmek.”

Hacer Esra Derinsu

Free Stardollars - Bedava Stardollar ve Superstar'lık

Birçoğunuz Stardoll adındaki oyunu duymuşsunuzdur. Evet, eğer 10-20 yaş arasındaysanız duymanız ve oynamanız muhtemel. Ben 2007 yılından beri bir Stardoll üyesiyim. O zamanlar pek girmezdim. Şimdi Superstar olmanın yolunu keşfedene kadar.

Nasıl mı oluyorum? İlk olduğumda para vererek oldum, itiraf ediyorum. Fakat şu anda yeni bir site keşfettim. Bir defalığına ücretsiz olarak Stardoll'da istediğiniz paketten veriyorlar.
İnanmadım, tereddüt ettim haliyle. Hemen sahte bir hesap açtım. Ertesi gün baktığımda, belirttiğim paketin birebir aynısı hesabıma aktarılmıştı. Şaşırdım haliyle. Hemen kendi hesabım için yaptırdım. Ve şuandaa Superstar'ım :)

Bana düşen görev ise, sizin bundan faydalanmanızı sağlamak. Yapması çok kolay, hadi hemen başlayın :)

Site'ye buradan ulaşabilirsiniz. (Click here to go to the Free Stardollar site.)

Hile görmüş olduğunuz program ile yapılmaktaymış.

Gördüğünüz bölümdeki 5 opsiyondan birini seçiyorsunuz. (Choose only one from 5 option.)

Convert Word to PDF Really Easy!

If you want to convert your files, I have got really good programs for you.

Let's learn, how can you convert your Word(Microsoft Office Word) files to PDF(Adobe)!
First, you must download this program:

PrimoPDF download

When you installed the program, open your word file and click "Print".

You'll see some printer changes. Select "PrimoPDF".

Some settings... Fill the blanks..

You can write a password to your file If you want... Then click create PDF.

Save your file...
I hope you can do this. :)

AKIL VE VİCDAN

İnsanlar, hepsinin bakış açıları o kadar daralmış ki, insanlığın ne olduğunu unutmuşlar. Her şeye körü körüne bağlanılmış,kalp ve göz arasındaki duraklar hiçe sayılmış. Gözleri hiçbir şeyi görmez, kulakları duymaz,dilleri konuşmaz hale gelmiş. Hiç umursamazlar mı hayatı, çevresindeki insanları,canlıları.Bir o kadarda bencillerdir, kendilerinden başkasını düşünmezler. O yüzden olacak ki bu hayat denilen fırtınalı yolculukta, pusulasını kaybetmiş bir kaptana benzerler. Onlarda aynı çaresiz kaptan gibi, tutunacak bir yelken bulamamışlardır. En sonunda kadere boyunlarını eğmiş ,vicdanlarını dinlememişlerdir. İnsan aklı ki kendisinin hiçbir zaman hata yapmayacağını sanar... Zaman kavramında bile solucan delikleri varken, kendi aklınızın içerisinde yanlışlar olmadığını nereden bilebilirsiniz ki? Aklımızı, her zaman vicdanımızın önünde tutuyoruz. Oysa hayatımızdaki en büyük erdemlerden biridir vicdan. Ama ne yazık ki her zaman önem sırasında yanlış bir sıraya koyuyoruz onu... Çoğu zaman çıkarlarımızı,vicdanlarımızın önüne geçiriyor ona göre kararlar alıyoruz.Günün birinde çıkarlarımızı ön planda tuttuğumuz için ne kadar pişman olacağımızı bilemiyor, lay lay lom geçiriyoruz bu hayatı. Vicdanımız,bizi kör uykumuzdan uyandırmaya çalışıyor! Ama ne çare, sağır olmuşuz bir kere.. Geleceğimizi bir hiç sayıp, o anlık kazancımızı tercih ediyoruz. Bilmiyoruz ki, gelecekte bunun bedelini ağır ödeyeceğiz.

 

Kulaklarımız, ağzımız ve gözümüz gibi aklımızda iflas ediyor sonunda. İşte o zaman anlıyoruz, hayatımız boyunca kaybettiğimiz değerlerden en büyüğünün VİCDANIMIZ olduğunu.