20 Eylül 2013 Cuma

AKIL VE VİCDAN

İnsanlar, hepsinin bakış açıları o kadar daralmış ki, insanlığın ne olduğunu unutmuşlar. Her şeye körü körüne bağlanılmış,kalp ve göz arasındaki duraklar hiçe sayılmış. Gözleri hiçbir şeyi görmez, kulakları duymaz,dilleri konuşmaz hale gelmiş. Hiç umursamazlar mı hayatı, çevresindeki insanları,canlıları.Bir o kadarda bencillerdir, kendilerinden başkasını düşünmezler. O yüzden olacak ki bu hayat denilen fırtınalı yolculukta, pusulasını kaybetmiş bir kaptana benzerler. Onlarda aynı çaresiz kaptan gibi, tutunacak bir yelken bulamamışlardır. En sonunda kadere boyunlarını eğmiş ,vicdanlarını dinlememişlerdir. İnsan aklı ki kendisinin hiçbir zaman hata yapmayacağını sanar... Zaman kavramında bile solucan delikleri varken, kendi aklınızın içerisinde yanlışlar olmadığını nereden bilebilirsiniz ki? Aklımızı, her zaman vicdanımızın önünde tutuyoruz. Oysa hayatımızdaki en büyük erdemlerden biridir vicdan. Ama ne yazık ki her zaman önem sırasında yanlış bir sıraya koyuyoruz onu... Çoğu zaman çıkarlarımızı,vicdanlarımızın önüne geçiriyor ona göre kararlar alıyoruz.Günün birinde çıkarlarımızı ön planda tuttuğumuz için ne kadar pişman olacağımızı bilemiyor, lay lay lom geçiriyoruz bu hayatı. Vicdanımız,bizi kör uykumuzdan uyandırmaya çalışıyor! Ama ne çare, sağır olmuşuz bir kere.. Geleceğimizi bir hiç sayıp, o anlık kazancımızı tercih ediyoruz. Bilmiyoruz ki, gelecekte bunun bedelini ağır ödeyeceğiz.
 
Kulaklarımız, ağzımız ve gözümüz gibi aklımızda iflas ediyor sonunda. İşte o zaman anlıyoruz, hayatımız boyunca kaybettiğimiz değerlerden en büyüğünün VİCDANIMIZ olduğunu.

16 Eylül 2013 Pazartesi

Yemek Yapmada Püf Noktalar (Resimli)

Balığın çıtır çıtır kızarması için, önce biraz sütün içine batırın. Sonra unlayın tavaya atın.







Evde salça yapıyorsunuz ama çok sulu oldu. İçine bir miktar rendelenmiş ekmek ilave ederek bir dakika kadar daha pişirin. İstenen kıvama geldiğini göreceksiniz. 




Mısır haşlarken daha lezzetli olması için içine bir tatlı kaşığı şeker atın.





Köfte yoğurmadan önce ellerinizi ıslatırsanız, ellerinizin temizlenmesi daha kolay olur.




Soğan soyarken gözlerinizin yaşarmaması için soğanı içi su dolu bir tasın içinde soyun. 




Tuz bazen sütü keser. Bu nedenle, beşamele ve diğer sütlü soslara, kıvamı bulduktan sonra tuz koyunuz.




Pilavınızı tekrar ısıtırken, bir kabın içinde ateşe su koyup kaynayınca tencerenizi içine oturtursanız pilavınız taneli kalır ve tazeliğini muhafaza eder. 


Çatlamış bir yumurtayı haşlamak için, çatlak yerine bir dilim limon sürünüz, yumurtayı bir kaşığın içine koyarak sıcak suya ( kaynar değil ) batırınız. Su kaynamaya başladıktan 10 dakika sonra olacaktır. 


Sosisleri çatlamadan kızartmak için daha evvel bir kaç yerinden bir İğne ile deliniz. 










Kızartma yaparken tavadaki yağın çatlayıp patlaması haklı olarak ürkütür. Ama içine bir tutam kadar tuz atarsanız, yağın patlamasını önlemiş olursunuz.


Bazen fırında pişirdikleriniz kurur, kavrulur, sertleşir. Bunu önlemek için, fırının içine, bir bardak kadar su koyun. Göreceksiniz, pişirdikleriniz çabucak kavrulup kurumayacaktır. 

Açtığınız hamurun hafif olması için bir miktar maden suyu katabilirsiniz. 

12 Eylül 2013 Perşembe

AKDENİZ'İN GÜZELLİKLERİNİ TANIYALIM

ANTALYA

ALANYA

KEMER

KEKOVA

OLYMPOS

KALKAN

SİDE

FİNİKE


Vee sıra geldi tanıtacağım ilçeye, Lafı fazla uzatmadan, sizlere "Akdeniz'in Güzellikleri" başlığı altında,belli başlı il ve ilçeleri tanıtacağım.Umarım siz de bu yazıyı okurken, en az benim kadar eğlenirsiniz.

KAŞ

Kaş Antik Tiyatrosu: Muhteşem bir deniz manzarasına sahip olduğunu söylememek olmaz.M.Ö 1.yy'a dayanan tarihi sayesinde,Kaş Antik Tiyatrosu,Kaş'ta en çok ziyaret edilen tarihi yerlerden biri.
Antiphellos Antik Kenti: Likya lahitlerinden,kaya mezarlara kadar binlerce esrarengiz yapıtları bir arada toplayan Antiphellos Antik Kenti,Kaş'ın binlerce yıllık geçmişini gözümüzün önüne seriyor.
Kekova: Deprem nedeniyle denize gömülmüş bu kenti izlerken,açık kalmış kapı eşikleri,yarım kalmış merdivenleri de görmeniz mümkün.
Demre: Kaş'ın beldelerinden biri olan Demre özellikle Myra Antik Kenti ile ünlü.Buna rağmen ben size;Noel Baba Kilisesi'ni de gezmenizi tavsiye ederim.



11 Eylül 2013 Çarşamba

Gercek Yarginin Onundeki Engeldir



İnsanoğlu, şu ana kadar her insana bir etiket takma çabası içindedir.O insanı tanımadan önce,dış görünüşüyle yargılamak da denilebilir buna. Hoşgörülü, ön yargısız, aydın olduğunu düşünen her insan gün gelir pis sakallı insanları solcu,kurt bıyıklı tipleri ülkücü,mankenleri ve sarışınları aptal,gözlüklüleri inek olarak değerlendirebilir.Kabul,hepimiz düşeriz hataya fakat bu etiketler biz onları kaldırmadığımız sürece yerinde kalır.Aslında olaylara ön yargı ile yaklaşmamız gayet doğaldır.Sonuçta karşımızdaki kişiyi tanıma sürecinde ister istemez ön yargı üretebiliriz. Ama bildiğimiz konularda neden ısrarla ön yargı ile davranırız?Ya da bir insanın dış görünüşündeki bir kusur,nasıl hemen karar vermemizi sağlıyor?Veyahut kaybettiğimiz değerler yüzünden bakış açımız mı daralmıştır? Ne biçim bir dünyada yaşıyoruz... .ne biçim! Güya 21.yüzyılın ''aydın'' gençleri olacağız.Olaylara gözümüz kapalı bakabiliyoruz ancak bir insanın kusurunu gördük mü birden şahin kesiliyoruz.Ön yargılar ne derece gerçeklik ve doğruluk barındırır ki,insanlar bunların doğru olduklarına inanır? Mevlana ne doğru söylemiş aslında ''İnsanları kitaplar gibi düşünün ve kapaklarına bakıp aldanmayın;asıl değerini okumaya başlayınca anlarsınız.. ''Bir de o kitabın içine bakmayı deneseler...

Pilav Yapmanın Püf Noktaları/Tane Tane Pilav

Birçok ana yemeğin yanında şöyle kaşığınıza aldığınızda tane tane gözüken pilav hoşunuza gider değil mi? Oldukça iştah açıcı. Alışkanlık mı Türklerde bilmiyorum, et yemeği dendiğinde tabaktaki görüntüsünü hayal ettiğiniz zaman muhtemelen aklınıza pilav gelir. Et pisirmenin püf noktalarından bahsetmiştik. Sıra geldi pilava...
Günümüzde aklımıza gelemeyecek kadar çok malzemeyle pilav yapılabiliyor. Ama malzemeden önce lezzetli tane tane pilav nasıl pişirilir, hadi kurallarını öğrenelim.


KURAL 1: Normalde ölçü bire ikidir. Yani 1 bardak pirince 2 bardak su ilavesi yapılır. Ama eğer ki pirinci 1 saat önceden tuzlu sıcak suya bastırıyorsanız bu ölçü bire bir olur. Yani 1 bardak pirince 1 bardak su. Çok vaktiniz yoksa, yarım saat bekletebiliyorsanız 1 bardak pirince 1,5 su bardağı su yeterli olur.

KURAL 2: Suda bekletelim ya da bekletmeyelim soğuk suda bol yıkayıp nişastasının akmasını sağlamalıyız ki pilavımız lapa olmasın. Pilavı suyu berraklaşana kadar yıkayın.

KURAL 3: Elbetteki sağlık açısından zeytinyağı ile yapmak en makbulu. Ama gelin görün ki birde damak zevki var. Yağ oranını yarı yarıya tereyağ ve sıvıyağ olarak yaparsak hem damak zevkinden vazgeçmemiş hemde sağlığımıza fazla zarar vermemiş oluruz. Ayrıca sıvıyağ katılan pilav daha parlak olur.

KURAL 4: Tencerenin kapağını açıp sürekli kontrol etmemeli ve karıştırmamalıyız. Sürekli karıştırılan pilav da pirincin içindeki nişasta açığa çıkacağından pilav lapa olur.

KURAL 5: Pilavın renginin beyaz olmasını istiyorsak pişerken içine 1-2 damla limon suyu damlatılır.

KURAL 6: Tencere seçimide önemlidir. Fazla derin olmayan geniş bir tencerede pişen pilav demlenme esnasında lapa olmasını engeller.

KURAL 7: En son olarak göz göz olduğunda kontrol edilir eğerki pirinçlerin ortasında beyazlık yok ise altı kapatılır. delikli bir kaşık ile karıştırılı ki içerdeki buhar dışarı daha çabuk çıksın üzerine bir yağlı kağıt yada temiz bir havlu örtülüp demlenmeye bırakılır.

Yok pirinçlerde biraz kıtırlık var ise çok az kaynamış su ilave edilerek biraz daha çekmesi sağlanır. Daha sonra karıştırılıp demlenmeye bırakılır.

KAVURMA YÖNTEMİ:

Benim kullandığım yöntemde budur. Eritilmiş yağa pirinçler ve tuz ilave edilerek şeffaflaşana kadar kavrulur. Kaynamış su ilave edilerek ağzı sıkıca kapatılarak pişirilir. Demlenmeye bırakılır.

SALMA YÖNTEMİ:

Eskiler genelde bu yöntemi kullanır. Bana göre biraz tehlikeli bir yöntemmiş gibi gelir. Hiç yanaşmadım yapmaya o yüzden.
Yeteri kadar suya yağ ve tuz ilave edilerek kaynatılır. Pirinçler ilave edilip pişrilir. Demlenmeye bırakılır.


STARDOLL GİZLİ MAĞAZALAR

10 Eylül 2013 Salı

Kırmızı Et Pişirmenin Püf Noktaları/Eti Yumuşacık Yapmak

Lokantalardan birine gidiyorsunuz, önünüze ocakta pişirilmiş veya kızartırılmış lokum gibi yumuşacık bir et geliyor. Afiyetle yerken tabi hesapları da düşünmeden edemiyorsunuz. Çünkü muhtemelen eti çok güzel yapan bir mekansa, porsiyonu 15-20 TL'den aşağı değildir.
Bu blogta da bir kaç küçük püf noktayla etinizin nasıl daha lezzetli ve piştiğinde yumuşacık olacağını öğreneceksiniz.
Etin Yumuşacık Olması İçin Taktikler:
İşte Başlıyoruz,
1. Aldığınız et çok taze veya çok bayat olmamalı. Aynı gün kesilmiş et yenilmemelidir. Etinizin bayat olmamasını da içindeki kılcal yağlardan(mermer görünümde) anlıyoruz. Eğer bu yağlar sararmış ise o eti de almayın.
2. Etinizi 1,5-3 cm kalınlığında kestirin. Evde profesyonel ocak veya tava olmadığı için et çok kalın olmamalı.
3. Eti kasaba dövdürtmeyin.
4. Şimdi geldi eti daha yumuşak olması için marine etmeye. Etin tadını bastıracak kadar malzeme kullanmayın. Burda önemli olan asitlerle etteki sert kas dokusunun yumuşatılması. Tercihe göre zeytinyağı, tuz, karabiber, biraz limon suyu, soğan suyu, süt, yoğurt gibi malzemelerle dinlendirme işlemini yapabilirsiniz.
5. Eti pişirmeden 30-40 dk. önce buzdolabından çıkarın. Etinizin oda sıcaklığına gelmesini sağlayın. Eti buzluğa sakın koymayın. Aldığınız gün tüketmeye çalışın.
6. Pişirmeden önce etin üzerine çok az yağ sürün.(Sızma zeytinyağı dışında istediğiniz bir sıvıyağ.)
/Ocakta Yapmak İçin:
1. Etinizi ocakta pişirecekseniz, dökümlü tava tercih edin. Eğer yoksa normal bir tavayı da kullanabilirsiniz.
2. Tavanın gerçekten çok iyi kızmış olması gerekiyor. (Üzerinden dumanlar çıkacak kadar.)
3. Etleri rahat çevirebileceğiniz şekilde aralıklı olarak yerleştirin. Tava yeteri kadar sıcaksa bir 'cos!' sesi mutlaka duyacaksınız.
4. Yeme tercihine göre etin iki tarafını da pişirin.
/Fırında Yapacaksanız:
1. Aynı şekilde tavanız iyice ısınmış olmalı.
2. Pişireceğiniz etlerin her iki tarafını da ocakta 1'er dakika kızartın.
3. Mühürlediğiniz(etin faydalı ve lezzetli sıvısını kaybetmemesi için yaptığınız 1 dk'lık işleme bu isim veriliyor.) eti istediğiniz şekilde fırında pişirin. Çok tutmamaya dikkat edin ki, et besin değerlerini kaybetmesin.

Afiyet olsun... :)

İlginç Kısa Bilgiler




"Hamam böcekleri biyolojik olarak En Temiz canlılardır ve bir insana dokundukları zaman, hızla temizlenmek için sakin bir yere kaçarlar." Oysa ki biz hep hamam böceklerini pis zannedip onlardan korkuyorduk.Ama böcek sonuçta :))


İngiliz Shell petrol markası , önceden sadece deniz kabuğu satan bir firmaydı . Deniz kabukları ararken tesadüfen petrol yatakları bulmuşlardır .


ABD’de ilk camii 1890 senesinde inşa edilmiştir.

Satrançta iki tarafında ilk 4 hamlesinin 318,979,564,000 farklı şekilde olmasının olasılığı vardır.

Pek çok trafik ve asansör lambasındaki düğme aslında işlevsizdir, çünkü insanlara kontrol’ün kendilerinde olduğu duygusunu vermek için tasarlanmışlardır.



Kan emici bağırsak kurtları, dünyada 700 milyon insanda var.

9 Eylül 2013 Pazartesi

İNSANLAR VE ROBOTLAR

Uzaklaşabilir mi ki insan kendinden? Kaç adım öteye,kaç sokak ileriye? Adımlarımız ne kadar hızlı ve büyük olursa o kadar yaklaşırız kendimize.
İnsanların bizi kabul etmesi için onların yanında; olmadığımız bir kişiyi gerçekten oynamak zorunda mıyız?
Cebimizde daha kaç tane maske taşımalıyız. Onlar bizi ''biz'' olarak kabullenene kadar mı? Gerçekten kolay mı insanın kendinden kaçması?
Bazı insanlar,hayattan kaçarak ''kendinden'' de kaçabileceğini düşünüyor.Nerede görülmüş birkaç şehir ilerlemekle yok olduğu ön yargıların...Evet,asıl sorunumuz bu bizim... ön yargı... Ön yargılar yanlış olabileceği gibi doğru da olabilir, ama bu ön yargı olduğunu değiştirmez. İşte bir ön yargı daha...Kim olursanız olun;insanlar sizi daima yargılayacak.Bu nedenle sadece olmak istediğiniz kişi olun. Doğduğumuzda o kadar saf ve masumken;sadece uyumak isteğimizde ve acıktığımızda ağlarken. Çocukluğumuzda bir şekerle bile mutlu olurken neden şimdi bu cümleleri kurarken mutlu kelimesinden önce ''bile'' gelir? Bence neden demekte saçma artık.İnsanlar acımasız,isyankar,vefasız olmuş. O insanlar yüzünden iyilere bile güven kalmamış.Herkes birbirine ön yargıları yüzünden ''Aman, dikkat!'' diye yaklaşır, birileri ölsün diye dua eder hale gelmiş. Filmler bile özenmiş insanların bu çirkinliğine...
  Her kötü olayda kadere inanılır, Allah'a dua edilir olmuş, ama güzel olan her şeyi ben yaptım der hale gelmiş insanlar. Kısacası ikiye bölünmüş bu dünya;insanlar ve robotlar...

4 Eylül 2013 Çarşamba

DIŞ MACUNUNDA ILGINÇ BILGI

Günlük dişlerimizi fırçalıyoruz. Peki ya hiç diş macununun dibindeki renkleri fark ettiniz mi? Dikkatinizi çektimi? Dört renk bulunmaktadır ve her rengin anlamı vardır;
Yeşil: Doğal ürün
Mavi: Doğal ve tıbbi ürün karışımı
Kırmızı: Doğal ve kimyasal malzeme karışımı
Siyah: Tamamen kimyasal
Sizin diş macununuzun altındaki küçük çizgi ne anlama geliyor?